Savaş, Yıkım Yorgunuyum ben
Ağlamak ne yakın bana bu gece,
Zor durumum zamansız pes edişim.
Kaçak kalbim donmuş, acınacak
Yağmayan karın sevimsizliği üzerimde,
Vakitsizliğimin ümidi,
Kendimde bulamadığım fakirliğim üzerimde.
Dert neymiş tasa neymiş bilmezdim ben.
Soğuğu ayaklarında hissetmek,
Yürümeyi bilmeden yürümek,
Ağlamayı bilmeden ağlamak,
Zamanı gelmeden kalkmak neymiş bilmezdim ben.
Zor nefes almak; çok zor bu şehirde.
Şehir nem bulutu, ben rakamlar üzerinde.
Çevirmişim başımı dönmeye,
Yürümüş yırtık pırtık kunduramla,
Yıkılmış, çökmüş asfalt üzerinde.
Ağlayamam ben, varlığım bedenimden dışarı.
Olsun arkamda bir ordu, en keskin kılıçlarıyla.
Görürsün kaçmam, kalırım elimde sapan taşıyla.
Haydi gel, sabah akşam olmadan gel…
Götür beni sensizliğin uğramadığı yere,
Çal beni fakir ellerinle,
Soğuk uğrasın bedenimden dışarı.
Artık yandı canım…
Savaş, yıkım yorgunuyum ben,
Yeni bir devlet, yeni bir ben.